
Geçmişi ile bağlarını koparan bireyler, geleceğe sahip çıkamaz.
Bu düstur ile kültürümüze sahip çıkmak, yaşamak ve yaşatmak için yönetimine talip olduğumuz Demirtaş Halk Oyunları sıradan bir dans ekibinden ziyade, geçmişten geleceğe taşınan ve içerisinde; acı, savaş, yoksulluk, göç gibi yüzlerce dramatik hikaye barındıran bir toplumun kültür yansımasıdır.
Sadece müzik, dans veya oyun olarak bakarsak büyük bir yanılgıya düşeriz,
Balkan Türkünün hikayesi vardır her bir figürde, nağmede, kostümde.. Türküm diyebilmek için çekilen acıların yansıması vardır Rumeli Halk Oyunlarında..
Yavuz Bülent Bakiler “Bizim Türkümüz” adlı şiirinde şöyle diyordu;
Balkanlarda büyük, öksüz kubbeler
Minareler, şadırvanlar,kervansaraylar
Bizi söyler, anlatır Mimar Sinan’dan beri
Üsküp’te Estergon’da atar damar gibi
Davullar,zurnalar ve serhat türküleri
Yüzyıllardan beridir Altaylardan Tuna’ya
Bizim türkülerimizdir söylenen
Konuşan dil, bizim dilimizdir
Renk renk, nakış nakış uzayan toprak değildir
Kilimlerimizdir...
Bizler’de Rumeli topraklarından göçmüş Balkan Türkleri olarak, sahip olduğumuz bu kültürü sonuna kadar yaşatmak ve bu güzellikleri nesilden nesile taşımak için üstümüze düşen vazifeleri yerine getirmeye hazır vaziyette bekleyeceğiz..
Salih ALAN
Yönetim Kurulu Başkanı.